EN EĞLENCELİ YENİ NESİL MÜKEMMEL ANNELİK KİTAPLARI


6 Aralık 2017 Çarşamba


EN EĞLENCELİ YENİ NESİL MÜKEMMEL ANNELİK KİTAPLARI

Son haftalarda ard arda muhteşem 3 inanılmaz eğlenceli yeni nesil mükemmel annelik kitabı okudum. Nasıl eğlendim nasıl keyif aldım anlatmaya kelimeler yetersiz kalır. Okurken yüzüme yapışan aptal bir gülümseme ile dolaştım tüm gün. Kelimeleri mizahla ve mizahı annelikle buluşturan kadınları seviyorum. Bizi bizden iyi kimse anlayamaz. Annelik serüvenine adım atmış kadınlardan; “endişe”, “korku” ve “çaresizlik” üçgenini, Komşu baskısı – el alem ne der çıkmazını, sütüm olacak mı sorunsalını ama illa ki “Sütün var mı? Emiyor mu?” sorusunu duymayan yaşamayan yoktur. İşte o hormonların tavan yaptığı dönemde yaşanan, yaşanması muhtemel gebelik, lohusalık ve anneliğin birinci partına ilişkin keskin mizah; doğum odası, fotoğraf çekimi, mevlüt ve bilimum süs taş tül içeren gösteriş ve abartı merakı; her şeye ilahi karışan eş dost akraba kayınvalide görümce komşu … bilimum her şeyi bilen teyzeler ve amcaların harmanlandığı ANNELİK kapısının ilk aralanma anları…
Genellikle misafir oyuncu heyecanlı babalar, gazla kolikle sarılıkla ve eş dost ziyaretçi ve onların bilmişlikleri ile cinnet geçiren ve kendilerini yetersiz hisseden uykusuz anneler yalnız olmadığınızı, sizin yaşadıklarınızın benzerini yaşayan ve hisseden başkalarının da olduğunu görmek adına bu kitapları okuyun.

1.     
ANNE OLUNCA ANLARSIN DEDİLER GELDİK

“Selindrella” serisi ile okurun kalbinde taht kuran ve dünyada chick-lit olarak adlandırılan “şehirli, çalışan genç kadınları hedefleyen romantik komedi” türünde Türkiye’de bir trende öncülük eden senarist-yazar Ekin Atalar, yeni romanı Anne Olunca Anlarsın Dediler Geldik! ile okurlarını güldürmeye devam ediyor. Artemis Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan romanda, günümüz kadınlarının hemen hepsi kendinden bir şey bulacak.
Hayatınıza bir bebeğin katılımıyla, anne olmadan önce edilen büyük lafların, girilen beklentilerin, yapılan planların hepsinin unutulacağı bilinen bir gerçektir. Hiç bitmeyecek bir okula adım atan, dahası hiç maaş vermeyecek bir patronun, bebeğinin emrine giren annenin tek tesellisi, bu yolda yalnız olmadığını bilmektir belki de. İşte bu yüzden, bu romanın ana karakterinin bir adı yok. Çünkü o, anneliğin muhteşem, kutsal, engebeli, zor ve eğlenceli yollarında, dünyadaki  bütün anneleri temsilen yürüyor. Anne Olunca Anlarsın Dediler Geldik! anne olan, anne olmayı düşünen ya da bir canlıya ebeveynlik eden herkesin kahkahalarla okuyacağı, içimizden bir roman.
(Tanıtım Bülteninden)

                       EMİYOR MU? #Hihieved – MÜKEMMEL ANNELİK BENİ TEĞET GEÇTİ

"Nasıl doğdu?"
“Normal doğurdun değil mi?”
“Niye ağlıyor?”
“Bu çocuk aç.”
"Kucağa alıştırmışsın."
"Ben hamileyken 2 kilo almıştım, emzirirken 32 kilo verdim."
“Sen daha dur, bunlar iyi günlerin.”
“Saçını kestir, erkek çocuk uzun saçlı olmaz.”
Ve hemen her yeni annenin duyduğu o meşhur soru: "Emiyor mu?"
Anneliğimin ilk zamanlarında kendimle ve kitaplardan okuyup da “Böyle bir anne olacağım” diye yemin ettiğim, ancak çok kısa sürede tarumar olan mükemmel annelik hayallerimle savaştığım yetmiyormuş gibi bir de yeni anne dedektörleriyle savaştım; bu topraklarda doğuran tüm analar gibi.
Sonra bunlardan rahatsız olmamaya, hatta kendi üzerimizde kurduğumuz ve farklı biçimlerde karşımıza çıkan tüm bu baskılarla eğlenmeye; başta kendime, tüm büyük konuştuklarıma, hepsine #hihieved demeye başladım.
Annelik deneyimimde hiçbir şey, herkesin her şeyi bildiği ve anlattığı gibi olmadı.
Mükemmel annelik beni teğet geçti.
İyi ki de geçti.
(Tanıtım Bülteninden)

"Artan sütle Alinazik yapıyorum dedim, tarifini sordular!"

"Sadece mükemmellik beklentisiyle değil, cinsiyetçilik baskısıyla da mücadele ediyoruz. “Göster amcalara pipini”ler biçim değiştirerek devam ediyor. Oyuncakçıda paketleme yaparken soruyorlar, “Kız mı erkek mi”, “Erkek ama lütfen pembe pakete sarın” diyorum. Kerem’in tencere tava, vileda, ütü gibi oyuncakları var. Çok da mutluyum böyle olmasından. O “paşa oğlum, prensim, aslanım’ zihniyetiyle de kanımın son damlasına kadar dalga geçmeye devam edeceğim."
"Sofra kültürünü kazandırmak için erken olduğunu düşünmeyin, yaşına uygun çatal ve kaşık vererek onu sofraya dahil edin. Nasıl uyum sağladığını görünce şaşıracaksınız."
(Güliz Arslan'la Hürriyet Pazar röportajından)
3.     
MANYAK ANNE – BEN DEĞİL HORMONLARIM YAPTI:

Hormon denen illetin bir kadını nasıl ele geçirebildiğini okuyunca, fantastik film izlemekten vazgeçeceksiniz çünkü gerçekler çok daha inanılmaz...

Kocanızı “ayaklı çocuk yapıcı” olarak gördünüz mü hiç?
Hamileyken biri koltuğa sert oturdu diye bebeğinizin zarar göreceğinden korktunuz mu?
Loğusayken her kapı çaldığında misafir gelecek korkusuyla yerinizden fırladınız mı?
Büyük konuştuğunuz her şeyi yapıp bir de kendinizi haklı çıkardınız mı?
“Sütün geliyor mu?” diye soran insanları gerçekten sevdiniz mi?
Çocuğunuzu aylarca içme suyuyla yıkadınız mı?
Bebeğinizin banyosunu ısıtırken evi yaktınız mı?
Çocuk başını çarptı diye gidip aynı yere kafa attınız mı?
Doktorun çocuğunuz için verdiği ilaçlara gurmelik yaptınız mı?
*
Hayır, hayır!
Bütün bunları ben yapmadım, tabii ki, hormonlarım yaptı.
Her şeyin tek suçlusu onlar...
Hormonlar!


Hiç yorum yok

Yorum Gönder

© Okuyan Anne - Yeni Nesil Annenin Kitaplığı
Maira Gall
Okuyan Anne - Yeni Nesil Annenin Kitaplığı - ©

Blog Tasarımı

Bu sitede yayınlanan yazılar ve resimlerin izinsiz kullanılması
5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına aykırıdır.