Anne olmaya karar vermek kadar zordur ebeveynler için okul
öncesi çocuğunun gideceği okula karar vermek. Hele ki ilk çocuksa okula
başlayacak olan, deneyimsiz olmanın da vermiş olduğu kaygı ile ince eler sık
dokur aileler.
-
Acaba benim kadar iyi bakacaklar mı? Acaba eğitim ve
öğretimi iyi olsa ve gelişimini desteklese de benim gibi şefkatli yaklaşacaklar
mı? Psikolojik olarak ortam çocuğumu nasıl etkileyecek? Yemekleri taze,
hijyenik ve lezzetli mi ve peki ya benim çocuğum yiyecek mi? Ya aç kalırsa!
Öğretmeni nasıl biri olacak, okul yönetiminde kimler yer alacak … Hastalık
kapar mı? En önemlisi de çocuğum mutlu olacak mı kaygısıdır ilk sıralarda yer
alan. Sonrasında eğitim içerikleri, uyguladıkları programlar, öğretilen diller,
sosyal faaliyetler araştırılır bir bir.
Hem uygun fiyatlı hem isteklerimize yanıt verecek kadar
nitelikli kurumlar ararız. Özellikle de güler yüzlü, şevkatli ve ilgili olsun
isteriz okulun personeli, yöneticileri ve öğretmenleri.
Hem sosyal açıdan hem kültürel açıdan beklentilerimize yanıt
versin isteriz göndereceğimiz kurum.
Elbetteki annelik serüvenimin ilk adımlarında ben de pek çok
kurum gezdim bir bir, pek çok okulu ziyaret edip Sudelina’mı emanet edeceğim
kurumu araştırdım. En öncelikli beklentim ahlaklı ve mutlu bir çocuk
yetiştirmek olduğu için tahmin edersiniz ki ilk dikkat ettiğim kriter de
kızımın mutlu olacağı bir ortamı sağlayabilecek bir yönetime sahip, şefkatli ve
güleryüzlü öğretmenleri olan bir kurum olacaktı.
Uzun uğraşlar sonunda tanıştım Tarçın Kids / Anaokulu ile.
İçime sinen, çocuğumu emanet edeceğim bir kurum olduğuna karar vermem ile
başladı Sudelina’nın okul hayatı. Gözüm hiç arkada kalmadan 2-3 yaş aradı
dönemimizi Leyla öğretmenimiz ile atlattık. Bu süreçte hiç zorlanmadan bezi
bıraktı, kendi kendine yemek yemeyi, öğlen uyumayı öğrendi öğrendiği pek çok
eğitsel faaliyetin yanında. En kritik duraklarda beraber durup karar verdik
öğretmenimiz ile, olması gerekenler listelerimizi/ yol haritamızı birlikte
hazırladık pedagogumuzla. Ailesel olarak yaşadığımız değişim sürecinde bir
dönem iş yoğunluğumuz dolayısı ile anane ve dedesine emanet durumunda kaldık
kızımızı üzülerek. Üzülmemizin sebebi elbette ki anane ve dedesinin yanında
olmasından kaynaklanmıyor onların bizden iyi bakacaklarını biliyorduk ama
okulumuzdan da bir o kadar memnunduk ve ananeye dedeye bırakıyormuşcasına
içimiz rahat emanet edebiliyorduk.
Ve Ekim ayı itibari ile Sudelina’nın okula dönmesi gündeme
geldiğinde tereddütsüz çaldık kapısını yeniden Tarçın Anaokullarının. Bu
süreçte çevremizde kim varsa referans olmuştum ve neredeyse memnuniyetsiz hiç
kimse olmamıştı okuldan yana. Biz yeniden Tarçın ailesine katıldık bu ay. Kızım
da ben de mutluyuz. İyi ki varsın Tarçın Ailemiz.
Okulumuz ve Sınıfımız: